Datça Bayan Masör

 Datça Bayan Masör

Onu duymamıştı bile. Aptallık parayla değildi ya. “Vay vay, ” dedi yeni gelen kıkırdayarak. Datça Bayan Masör Beate yüzünü görmeye çalışıyordu. Tetikten parmağını çekmeden önce bir an tereddüt etti. “Kimmiş?” diye sordu Olaug. “Destek, kadın Sivertsen, ” dedi ses. “Müfettiş Tom Waaler.” Elini uzattı ve Beate’e bakarak “Size sormaları ön kapınızı kilitledim, kadın Sivertsen.” “diğerleri nerde?” “diğerleri falan yok, sadece ikimiz varız, tatlım, ” dedi Tom Waaler gülerek ve Beate donup kaldı. Saat akşam 08:00’dı. Televizyonda hava durumu sunucusu İngiltere üzerinden gelen bir soğuk hava dalgasının yolda olduğunu ve yakınlarda sıcaklıkların düşeceğini haber veriyordu.

Postanenin koridorlarından birinde Roger Gjendem bir meslektaşına polisin son birkaç gündür gözle görülür derecede data vermemeye dikkat ettiğini ve yakınlarda bir şeyler olabileceğini söylüyordu. Özel Kuvvetler’in hareket halinde olduğu ve şefleri Sivert Falkeid’in son iki gündür tek bir telefona bile cevap vermediği söylentileri ortalarda dolaşıyordu. Arkadaşı bunun sadece Gjendem’e öyle geldiğini düşünmüştü ve baskı editörleri de bu fikre katılmışlardı. Soğuk hava dalgası ilk sayfa haberi olmuştu. Bjarne Møller kanepesine oturmuş

Datça Bayan Masör

Beat for Beat’i izliyordu. Ivar Dyrhaug’u beğeniyordu. Şarkıları güzeldi. Polis merkezindeki bazılarının onun modası geçmiş ve fazla evcimen bulunduğunu düşünmeleri umurunda bile değildi. Ev ortamı hoşuna gidiyordu. Aklına Norveç’te ün kazanamamış biroldukça yetenekli şarkıcı olabileceği geldi. Ama bu akşam, M0İler şarkı sözlerine veya verilen mesajlara bir türlü dikkatini yoğunlaştıramıyordu;

aklı Harry’nin biraz önce arayıp bildirdiği gelişmelere takılmış bir vaziyette boş boş ekrana bakıyordu. Saatine baktı ve son otuz dakikada beşinci kez telefona baktı. Yeni bir gelişme olur olmaz Harry onu arayacaktı. Polis şefi de operasyon tamamlanır tamamlanmaz bir brifing istiyordu. M0İler, müdürün de dağ evinde televizyonunu açmış bir yarışma programı izlerken kafasında başka bir şey var mıdır diye geçirdi aklından. Otto sigarasından derin bir nefes çekti. Gözlerini kapattı ve pencerelerdeki ışıkları gördü. Rüzgar kuru yapraklan savurup, perdeler tek tek kapanırken içinde bir sıkıntı hissetti.